bodrum escort bakirkoy escort

ÜÇ F

Şimdi bu üç-F neden çıktı? Böyle yazı başlığı olur mu? Diyebilirsiniz.
Bu haber 2017-09-29 07:05:58 eklenmiş ve 494 kez görüntülenmiştir.

Olur, olur neden olmasın ki. F harfi bizim alfabemizin içinde yirmi dokuz harften birisi.

Tabi bu iÅŸin latifesi, asıl gel gelelim üç F üzerinden kitleler nasıl yönlendirilerek yönetiliyor.

Benim bu üç F dediÄŸim: Futbol, Film ve Festival. Bu kelimelere baktığınızda "bu kelimelerde ne var?"  denilebilir. Ama bu kelimelere öyle misyonlar yüklenmiÅŸ ki, çağımız insanının hayatında nerdeyse olmasa olmazlardandır. 

Film: Televizyonlarda, Sinemalarda hepimiz izlemeyi severiz. 

Futbol: Adeta yaÅŸam tarzımız bir parçası. Futbolla yatar kalkar olduk.

Festival: Son yıllarda bazı kurumların yaz aylarında adeta bir birleriyle yarışarak, israfın hat sefaya ulaÅŸtığı sözde eÄŸlenceli etkinlikler.

      Üç- F- de Futbol: Futbolla fazla ilgim olmadığından benim bu konuda bilgimi, ilgimi aÅŸan bir eleÅŸtiri yapamayacağım. Ancak ÅŸunu söyleyebilirim ki gördüÄŸüm ve bildiÄŸim kadarıyla futbol sporun bir dalı ancak futbol konusunda gençliÄŸimiz o kadar adepta edilmiÅŸ ki, üçüncü dedesinin ismini bilmeyen bir genç taraftarı olduÄŸu takımının hatta ve hatta yabancı bir takımın A dan Z ye kadrosunun ismini size sayabilir. Bununla da kalmaz taraftarı olduÄŸu takımın fanatiÄŸi olarak futbol sahalarında futbol terörü bile estirebilir.


       Üç- F-de Film: Film yaÅŸanmış, yaÅŸanması muhtemel olan olayları veya insanların hayallerinden geçenleri sese ve görüntüye aktarılmasına film diyebiliriz.

Filmler toplumların deÄŸer yargılarına bazen katkı saÄŸlar, bazen de toplumların deÄŸer yargılarını erozyona uÄŸratarak yok olmasına yardımcı olur. Bizim ülkemizde zaman zaman böyle filmler çekilmiÅŸtir, çekilmeye de devam etmektedir. ÇoÄŸumuz bu filmleri izlerken içeriÄŸinden  mesajından haberimiz olmadan ne komik ve güldürücü film diye koltuklarımızda kahkahalar atarak güler geçeriz. Bunu bir kaç örnekle açıklayacak olursak burada ne demek istediÄŸimiz daha iyi anlaşılır diye düÅŸünüyorum.

Bir zamanlarda sinemalarda ve akabinde televizyon başında insanları kilitleyen bir dizi film vardı. Bu film adı da " Hababam sınıfıydı" Åžimdi diyebilirsiniz ki ya kardeÅŸim sen kafayı mı yedin? Ne alakası var?  Hababam sınıfının toplumla. Ne güzel film. Seyrederken ne güzel kahkahalar atarken eÄŸleniyorduk. Evet baktığımızda bende öyle düÅŸünüyordum. Ama sonra bir baktım ki iÅŸin aslı bizim düÅŸündüÄŸümüz gibi deÄŸil.

Bizim kültürümüzde, geleneÄŸimizde ve dinimizde isimlerin anlamı çok önemlidir.

Türk ve Ä°slam aleminde Åžaban, Recep ve Ramazan çok önemlidir. Hatta ve hatta yılımızın on iki ayı içerisinde üç ayların adıdır.

1950 Yıllarda Rıfat Ilgaz denilen bir ateiste yazdırılan" Hababam sınıfı" adlı romanından 1970 yıllarda sinemaya uyarlanıp,  film haline getirilerek Åžaban tiplemesinin önüne Ä°Ä°NEK kelimesi eklenerek Ä°nek Åžaban rolüyle Kemal Sunal'ın üzerinden "Åžaban" ismini topluma ne kadar kötü gösterildiÄŸini ve bu isimden insanların ne kadar uzaklaÅŸtığını sanıyorum hepimiz fark etmiÅŸizdir. Eskiden her on kiÅŸiden birinin veya bir kaçının ismi Åžaban olurken yetmiÅŸli yıllardan sonra Åžaban ismine toplumda pek rastlayamadığımız gibi yok denecek kadar az.

Bu yetmez gibi son yıllarda televizyonlarda Recep Ä°vedik tiplemesiyle "Recep" isminin toplumumuzun hafızasından silinmesine vesile olan Åžahan Gökbakar denilen cinsiyeti, cibilliyeti ve milliyeti belli olmayan bir yarattığın sözde komedi film adı altında kime ve kimlere hizmet ettiÄŸini sanırım bazılarımız anlamışızdır. Anlayamayanlara da buradan soruyorum? Åžu Åžahan denilen yarattığın Recep Ä°vedik rolüyle oynadığı filmlerde kültürümüzden, geleneÄŸimizden, göreneÄŸimizden ne var içerisinde? Var olanı ben söyleyeyim. Recep ismini insanlara kötü göstererek Recep ismini toplumumuz hafızasında unutturmak.


Üç-F-de Festivaller: Özellikle yaza aylarında baÅŸta belediyeler olmak üzere bazı kurumlar festivaller ve eÄŸlenceler düzenlerler. Hele hele son yıllarda bu kurumlar adeta bir birleriyle yarış haline girmiÅŸ gibiler. Ben daha büyüÄŸünü, ben daha israflı ve maliyetli festival yapacağım diye.

Bunca israflı ve masraflı yapılan festivaller, bölgelerinin kültürlerini ve geleneklerini ön plana çıkarsalar buna eyvallah. Kimsenin de bir ÅŸeyler söyleyerek eleÅŸtirmeye hakkı olmaz.

Aksine beÄŸeniyle izler, emeÄŸi geçenleri de alkışlarız. Lakin yapılanlar pekte böyle olmuyor.

Burada yörenin ismini yazmak istemiyorum. Be bu yazın bir belediyenin düzenlemiÅŸ olduÄŸu festivale hasbelkader katıldım. Yörenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olmasına raÄŸmen, festivalde tezgah açan satıcıların tezgahında yöreye ait ne bir içecek, nede satın alınacak bir ürün görmedim. Tezgahlarda bol bol pet ÅŸiÅŸelerinde su ve Cola dan baÅŸka bir ÅŸey yoktu. Hadi suda o yörenin suyu olsaydı ne ala. Cola nın da kimin olduÄŸunu sanıyorum bilmeyenimiz yoktur. 

O festivalde gördüÄŸüm ÅŸuydu: Üç beÅŸ tane siyah elbiseli protokol'a oturan zatların tanıtımı ve reklamı, arkasından sanatçı diye bol paralar verilerek getirilen genetik kodları bozulmuÅŸ, Milli ve yerli deÄŸerlerden yoksun, yüreÄŸinde millet ve vatan duygusu olmayan sözde kendini sanatçı gören kanı ve sütü bozukların havlamalarıydı.

Ä°ÅŸte bizde Futbolda; Filmde ve Festivallerin içinde sunulan bunlar.

ETÄ°KETLER :
Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
DeÄŸiÅŸtir  
Mobil
Omerturk 2017-10-01 07:15:44
Harikasın kalemine sağlık
DiÄŸer DÄ°ÄžER haberleri
Köşe Yazarları
 â€¹ 
 â€º 
ÇOK OKUNANLAR
SON YORUMLANANLAR
Döviz Kurları
batiyakasihaber.com
sanalbasin.com üyesidir
© Copyright 2019 batiyakasihaber. Tüm hakları saklıdır. Bu site Kardelen Host haber yazılımı alt yapısı ile yapılmıştır.
GÃœNDEM
SPOR
SÄ°YASET
EĞİTİM
DÃœNYA