bodrum escort bakirkoy escort

RUS BÜYÜKELÇİSİ’NİN VURULMASI’NIN ARDINDAN…

2016 senesi garip bir sene oldu: Bahar aylarında Başbakan değişikliğine gidildi, Temmuz ayında Fethullahçıların darbe teşebbüsü oldu, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekâi Aksakallı Paşa’nın kumandanlığında Suriye’de Fırat Kalkanı Harekâtı başlatıldı.
Bu haber 2016-12-20 07:30:30 eklenmiş ve 779 kez görüntülenmiştir.

2016 senesi garip bir sene oldu: Bahar aylarında Başbakan değişikliğine gidildi, Temmuz ayında Fethullahçıların darbe teşebbüsü oldu, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekâi Aksakallı Paşa’nın kumandanlığında Suriye’de Fırat Kalkanı Harekâtı başlatıldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizden her gün gelen cenāzeler de yüreklerimizi dağladı. Bunların yanı sıra son aylarda meseleler maalesef iyice tırmandı, Adana’nın Aladağ ilçesinde bir cemaat yurdunda yangın çıktı, çocuklarımızı kaybettik. Daha sonra İstanbul’un göbeğinde, Beşiktaş’ta bombalar patladı ve polislerimiz şehit oldu. Ve en son 19 Aralık 2016 Pazartesi günü Rus Büyükelçisi Andrey Karlov öldürüldü.

            Bu hādise sosyal medyaya düşer düşmez son iki yüzyıldır Rusya’nın konumuna göre değişikliğe gittiğimiz Türk dış politikası aklıma geldi ve burada da bu meseleye değinmek istedim.

            Türk-Rus ilişkilerinin önemli bir dönemecindeyiz çünkü tarihî perspektiften baktığımızda Rusya’nın bu mesele sonrası aldığı konum Türk dış politikası için önemli olacaktır.

            İlk olarak Osmanlılar ile Ruslar arasında hasmāne ilişkiler sürerken II. Mahmud döneminde tırmanan Kavalalı Mehmed Ali Paşa İsyanı’na karşı “Denize düşen yılana sarılır” politikasıyla Osmanlılar Ruslarla ittifak ettiler. Rus Çarı I. Nikolay yardım etmekten çekinmedi. Yāni dış politikada “düşman” olarak görülen Rusya “dost” hâline geldi.

Bu mesele üzerinden çok seneler geçmemişti ve 1853’ün Kasım ayında patlak veren Kırım Harbi’ne Osmanlılar “denge siyasetinin” bir başka örneğini gösterdi. Britanya İmparatorluğu ve Fransa ile müttefik olarak savaşa girdi. Savaştan zaferle çıktı. Yine bu olay da gösteriyor ki “dost” Rusya yine “düşman Moskof” oldu.

1876-77 Osmanlı-Rus Harbi’nde, diğer bir deyişle 93 Harbi’nde, Osmanlı-Rus ilişkileri “düşmanca” devam etti ve bu savaşın sonunda Osmanlıların omurgası kırıldı. Bu hādiseden sonra Balkanlar üzerinde hākimiyet kurmak isteyen Rusya ile Osmanlılar mücādeleyi derinleştirdiler. 1903 senesinde Metroviçe’deki Rus konsolosu Şçerbina bir Arnavut tarafından öldürüldü. Yine aynı vakitlerde, Osmanlı toprakları üzerinde emelleri olan Rusya, İtilâf Devletleri ile antlaşmalar yaparak Osmanlı topraklarını kendi aralarında bölüşüyorlardı. Diğer bir deyişle, “hasmāne” ilişkiler devam ediyordu.

Ancak 1917’de gerçekleşen Bolşevik İhtilâli ile Ruslar, Birinci Harp’ten çekildiler ve Çarlık Rusya’sının imzaladığı antlaşmaları da ifşā ettiler. Özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Türk-Rus yakınlaşması sonucunda “düşman” Rusya yeniden makbul oldu ve dostane ilişkiler geliştirildi.

İkinci Harbin hemen arefesinde, 1935’te Ruslarla devam eden Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması on seneliğine uzatıldı. Ama İkinci Harp bittikten sonra Josef Stalin, “Boğazlar” ve “Kars-Ardahan” üzerinde hak iddia ederek bu bölgelerin teslim edilmesi için Türkiye’ye nota verdi. Dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Fuat Köprülü’yü görevlendirerek Stalin’in iddialarını yalanlattı ve Rus tehdidine karşı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne yāni NATO’ya dâhil oldu. Soğuk Savaş döneminde tırmanan tansiyondan dolayı Türkiye sürekli Batı Bloku’na yaklaştı. Yani genç Cumhuriyet’in dostu Sovyet Rusya yine “düşman” Rusya oldu.

24 Kasım 2015’te tıpkı büyükelçinin öldürülmesi gibi Rusya ile düşmanlığı artıracak bir hādise yaşandı. Türk hava sahasını ihlâl eden Rus uçağı, iki Türk F-16 uçağı tarafından vuruldu. Rusya tüm ilişkileri askıya aldı. 2016’daki darbe teşebbüsünün ardından yumuşayan Rusya ile ilişkiler devam ederken 19 Aralık’ta Rus Büyükelçi öldürüldü.

İşte tarihî serencāmını göstermeye çalıştığımız Türk-Rus ilişkilerine tarihî perspektiften baktığımızda bu ilişkilerin dün gece öldürülen Rus büyükelçisi Andrey Karlov hādisesinin önemli bir mevkî kazanacağı muhakkaktır. Ancak bunun olumlu veya olumsuz olmasını düşünürken Rus Devlet Başkanı V. Putin’in “Türkiye ile kurulan iyi ilişkileri ve Suriye’deki çözümü bozmak için gerçekleştirilen bir ‘provokasyon’dur” açıklaması Türk-Rus ilişkilerinin ānî bir değişikliğe gidilmediği takdirde olumlu olacağının işāretidir.

Kişisel bir düşünce: Rus Devlet Başkanı V. Putin’in 1944’te yaşanan Kırım Türkleri’nin Orta Asya’ya sürülmesi olayı hakkında, “Yolda hayatını kaybedenlerin āilelerine şükranlarımızı sunuyoruz.” meālinde bir cümlesinin Türk-Rus ilişkilerini kuvvetlendireceğinden şüphem yoktur.

Kaynaklar:

İslâm Ansiklopedisi: II. Mahmud, Avrupa, Doksan Üç Harbi, Kavalalı Mehmed Ali Paşa maddeleri.

 

Sevilya Aslanova, 20. Yüzyılın Başında Rusya’nın Osmanlı Politikası (1903-1917), basılmamış yüksek lisans tezi, 2008.

 

Muratcan Zorcu
Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi

ETİKETLER :
Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Diğer DİĞER haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
ÇOK OKUNANLAR
SON YORUMLANANLAR
Döviz Kurları
batiyakasihaber.com
sanalbasin.com yesidir
© Copyright 2019 batiyakasihaber. Tüm hakları saklıdır. Bu site Kardelen Host haber yazılımı alt yapısı ile yapılmıştır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
DÜNYA