Kendisini Türk halkının sözcüsü olarak tanıtan Sözcü gazetesinin 2021 yılının ilk manÅŸetinde 2020 yılının felaketleri listesine Ayasofya’nın müze olmaktan çıkartılıp yeniden özüne döndürülerek cami olarak ibadete açılmasını da bir felaket haberi sayıp manÅŸetine taşımıştır.
Evet Ayasofya bir felakettir bin seneyi aÅŸkın İlahi kelimetullahın sancaktarlığını ÅŸanla, ÅŸerefle tarihe altın harflerle yazılan kahramanlıklarıyla yapmış Aziz Türk Milletinin İstanbul’u fethiyle batılın, küfrün başına gelen bir felakettir. Biz müslüman Türk halkı için ise Ayasofya fethin simgesi, Allah’ın “Hak geldi batıl zail oldu” ayeti, en kutlu nebi, uÄŸruna bin can feda sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın(S.A.V) “ Konstantiniye elbet bir gün fetholacaktır onu fetheden komutan ne güzel komutan onu fetheden asker ne güzel askerdir” hadisinin kutlu müjdesidir. Bu halk için Ayasofya İstanbul demektir, bu halk için İstanbul doksan yaşında Hz. Peygamberin müjdesine nail olmak için İstanbul önlerine gelen ve burada ÅŸehid düÅŸüp asırlardır maneviyatıyla tüm anadoluyu ÅŸereflendiren Hz. Eyüp El Ensari hazretleri demektir. Ayasofya demek Hz. Eyüp El Ensari hazretlerinden fethin kutlu mirasını alan Fatih Sultan Mehmet Hanın denizi yakan, Haliç’e zincir vuran, binlerce yıldır aşılmaz surların ardındaki Bizans’ı kuÅŸatarak “Ya ben İstanbul’u alırım yada İstanbul beni” diyerek yirmi bir yaşında İstanbul’u fethederek Hakkı batıla galebe çalmasıdır. Bu halk için Ayasofya’nın kliseden camiye çevrilmesi demek Mekke’nin fethiyle Kabe’nin içindeki putların kırılması, Allah’ın mukaddes arşında çanın deÄŸil Ezanı Muhammedinin yankılanması adetullah gereÄŸi her ÅŸeyin aslına rücu etmesi demektir.