Toplumda görülme oranı açısından oldukça yaygın bir sorun olan tiroid nodüllerinin son yıllarda 18-35 yaÅŸ aralığında görülme sıklığının arttığı gözleniyor. Sadece nodüllerde deÄŸil tiroid kanserinde de aynı deÄŸiÅŸimin gözlendiÄŸini söyleyen Endokrin Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Erhan AyÅŸan, eskiden 20’li yaÅŸlarda tiroid nodülünün az, tiroid kanserinin ise son derece ender görüldüÄŸünü söyledi. Günümüzde ise bu oranların arttığını ve bu durumun sebebinin net olarak bilinemediÄŸini belirten Yeditepe Üniversitesi Endokrin Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Erhan AyÅŸan ÅŸunları kaydetti: “Ultrasonografinin yaygın olarak kullanımı erken teÅŸhislerin sayısını arttırmış olabilir. Bununla birlikte daha da önemli ve korkutucu olan radyasyon, beslenme, stres gibi çevresel faktörlerin tiroid bezi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler. Bu etkenlerin tiroid nodülü ve kanseri sıklığındaki artış üzerinde önemli etkileri olduÄŸu düÅŸünülüyor.”
NODÜL GELİŞİMİNDE ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN ETKİSİ BÜYÜK
Genç grupta nodül geliÅŸmesinde baÅŸ ve boyun bölgesine radyasyon alınması ile ailede tiroid kanseri varlığının en önemli risk faktörleri olduÄŸunu belirten Prof. AyÅŸan, bunun yanında sigara, kanserojen gıdalar ve stresin de önemli faktörler olduÄŸunu söyledi. Ailede nodül olması, nodül olmasa bile herhangi bir tiroid hastalığı örneÄŸin HaÅŸimoto bulunması bile gençlerde tiroid nodülü ve kanseri için risk oluÅŸturuyor.
GENÇ GRUPTAKİ NODÜLLERDE KANSER RİSKİ DAHA YÜKSEK
Genç yaÅŸ grubunda görülen nodüllerin kanser riskinin yetiÅŸkin yaÅŸ grubuna göre daha yüksek olmasının da ayrı bir endiÅŸe kaynağı olduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Erhan AyÅŸan sözlerine ÅŸöyle devam etti: “YetiÅŸkin bir insanda tespit edilen nodüllerin yaklaşık %5’i kanserken genç yaÅŸ grubunda bu oran iki katına çıkıyor. Üstelik yaÅŸ küçüldükçe kanser riski de artıyor. ÖrneÄŸin 20 yaşında bir insanda aynı özelliklere sahip bir nodülün kanserleÅŸme riski, 30 yaşındaki bir insandan daha yüksek.”
Kadın ver erkekler arasında nodül görülme sıklığı açısından bir fark olduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Erhan AyÅŸan, “Kadınlar bu konuda ne yazık ki ÅŸanssız grup! Kadınlarda tiroid nodülü görülme sıklığı erkeklerden 3 kat daha fazla. Ancak erkekler açısından da hoÅŸ olmayan bir istatistik var. Erkeklerde ise nodüllerin kanserleÅŸme riski kadınlara göre iki kat yüksek. Yani tiroid nodülleri genç kadınlarda daha sık görülüyor ama daha az kanserleÅŸiyor. Erkeklerde ise daha az görülüyor ancak kanserleÅŸme riski daha yüksek” diye konuÅŸtu.
NODÜLLER SİNSİ İLERLİYOR
Hem nodüllerin, hem de tiroid kanserinin çok sinsi hastalıklar olduÄŸunun ve neredeyse hiç belirti vermediÄŸinin altını çizen Prof. Dr. Erhan AyÅŸan, bunun hastaların durumu erken fark etmelerine engel olduÄŸunu söyledi. Prof. AyÅŸan, “Hatta öyle vakalar görüyoruz ki, nodül çapı 5cm’e ulaÅŸmış olmasına raÄŸmen hiçbir bulgu vermiyor ve tesadüfen çekilen bir röntgen filminde teÅŸhis konuluyor. Hastalarda en sık gördüÄŸümüz bulgu ise boyunda hafif bir ÅŸiÅŸlik oluyor” diye konuÅŸtu.
Bu nedenle genç yaÅŸ grubunda görülen nodüller için tarama uygulanmasının çok deÄŸerli olacağını belirten Yeditepe Üniversitesi KoÅŸuyolu Hastanesi, Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan AyÅŸan, sözlerine ÅŸöyle devam etti: “Tiroid ultrasonu tiroid nodüllerinin tanısında yüzde 100, tiroid kanserinin tanısında ise yüzde 35-40 oranında etkilidir. Dolayısıyla böyle bir tarama programında sadece tiroid ultrasonu yapılması yeterli olacaktır. Bununla birlikte ailesinde tiroid hastalığı olan, boynunda ÅŸiÅŸlik fark eden gençlerin vakit kaybetmeden bir saÄŸlık kuruluÅŸuna baÅŸvurarak tiroid ultrasonu yaptırmalarında fayda var.”
ÖNCE AYIRICI TANIYLA KANSER DIÅžLANMALI
Genç hastalarda nodül görüldüÄŸünde mutlaka kanser olup olmadığının ayırt edilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Erhan AyÅŸan takip ve tedavi süreciyle ilgili ÅŸu bilgileri verdi:
“Biz endokrin uzmanları genç bir hastada nodül gördüÄŸümüzde ilk olarak bunun kanser olup olmadığını ayırt etmemiz gerekir. Bu ayrımı bazen sadece ultrasonla yapabiliyoruz, bazen de iÄŸne biyopsisi gerekebiliyor. EÄŸer yüksek kanser riski varsa ya da biyopsi ile kesin kanser tanısı konulmuÅŸsa mutlaka ameliyat gerekir. Genç yaÅŸta nodül tespit ettiÄŸimiz hastalarımızda ultrason ya da biyopsi ile kanser olmadığını kesinleÅŸtirmiÅŸsek bu hastalarımızı takip altına alırız ve 3 ya da 6 aylık periyotlarla ultrasonla takip ederiz. Nodülde büyüme, yeni nodül oluÅŸumu, nodül görünümünde deÄŸiÅŸiklikler gibi durumlar istemediÄŸimiz geliÅŸmelerdir. Bunlara her an hazırlıklı olmak gerekir. Son olarak ÅŸunu belirtmek isterim ki, yetiÅŸkinlerde olduÄŸu gibi genlerde de tiroid kanseri ölümcül deÄŸildir. Yeter ki teÅŸhiste çok geç kalınmasın. Bu, zamanında yapılmış doÄŸru bir ameliyatla tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır.”