“10 Kasım büyük bir insanın, büyük bir devlet adamının ve büyük bir devrimcinin aramızdan ayrıldığı gündür. Bu ayrılış bir son deÄŸil, yeni bir baÅŸlangıç olmuÅŸtur. Bizler O’nun fikirlerini, O’nun devrimlerini O’nun ışığını bir sonraki nesile taşımakla görevliyiz. Atatürk’ü anlamak ve anlatmak zorundayız. Olmasaydı ne olurdu? Bu soruya yanıt vermek çok kolay. Bugün dilimizi kullanabiliyorsak, dinimizi yaÅŸayabiliyorsak, kadınlarımızı birey sayabiliyorsak ve çocuklarımıza özgür bir yaÅŸam vaat edebiliyorsak bunu O büyük devlet adamına borçluyuz.
YaÅŸadığı dönemde emperyalist, sömürgeci, yayılmacı güçlere karşı vermiÅŸ olduÄŸu mücadele ve zafer ile, ezilen sömürülen bir çok ülkeye millete umut ve yol gösterici olmuÅŸ olan Atatürk; öldükten bunca yıl geçmesine raÄŸmen hala insanlara, topluluklara, uluslara, ülkelere, insanlığa yol gösterebiliyor ışık olabiliyor. Eminim ki yüzlerce yıl sonra bile insanları etkilemeye devam edecektir.
Atatürk’ün yaÅŸamı bir hikaye deÄŸil gerçektir. Hiç kimsenin bu gerçeÄŸi deÄŸiÅŸtirmeye gücü yetmeyecektir. Kendisini Türk Milleti’nin bir ferdi sayan herkesin kalbinde Atatürk sevgisi azalmayacak, artarak devam edecektir. O’nun kurduÄŸu bu ülkede yaÅŸayıp, ülke nimetlerinden faydalanarak O’na hakaret edenler bilmelidirler ki, asla zarar veremeyecekler ve milletin kalbinden söküp atamayacaklardır. Bu ülke ve bizler var oldukça Atatürk var olacaktır. Rahat uyu Atam, emanetin bizdedir. Ruhun ÅŸad olsun.”